Bu blogda Turkce karakterler kullanmayacagim. Sirke de kullanmayacagim. Kizartma da yok. Yani her sey cok kolay!
Edit: Vazgeçtim. Hepsini de kullanacağım!

31 Ekim 2011 Pazartesi

Avocado Sandwich

Ohom ohom...
Tam 10 aydir yazmiyorum. (Tam olmayabilir ama olsun) Peki neden simdi geldim de yaziyorum? Cunku Devletsah ben blogumu guncellemedigim icin yemek yapamaz olmus! Cok uzulmus, kilo almis,  sonra cocuk dogurunca gecmis falan filan, bir suru sey... Ama neyse burada ondan bahsetmeyelim.
Neden bu kadar zamandir yoktum? Cunku mutfak degistirdim. Hem de tam 5 kez! Hem de dunyanin oteki ucunda, Avustralya'da... Ne sebzeler ayni, ne meyveler (zaten yemeklere meyve koymazdim ama sebze-meyve ikilisini ayirmamak gerek). E bu yogunlukta haliyle tariflerimi paylasmayi ihmal ettim. Simdi mutfaklara bolerek basliyorum:

Mutfak BIR:
Adi: Coacroach Palace. (Hamambocegi Konagi)
Bu mutfagin sahipleri adini tekrar anmak istemedigim o yaratiklardi. Burada fotograflarini paylasmak istemiyorum ama mideniz kaldirirsa tiklayin. Mutfaktaki en buyuk becerimse 2 kase, 2 bardak, 4 catal ve 4 bicagi hic bir yere degdirmeden yikamakti. Kucuk becerilerime gelirsek:

Avokadolu Sandovic:
Bunun icin once kendinizi avokadonun o kadar da meyve olmadigina inandirmaniz gerekiyor. Ben kantinci birine sandovic hazirlarken gormustum, "oha" demistim. Sen al meyveyi, bicakla kanirta kanirta icinden parcalar cikar ve ekmege sur! Brak yaa!  E tabi sonra evde denemek gerekti.

Bu deneme icin eli mutfak alet edevatina yatkin birinden yardim istemeniz faydali olacaktir. 
Avokado alinir. 1 adet yeter, abartmaya gerek yok.

Ortadan ikiye kesilir. Soyle:


Kendi yaptigimin fotografini cekmedigim icin googledan faydalandim. (Kaynak da belirtmiyorum, affedin) Aslinda buradaki YANLIS! Asil yapilmasi gereken cekirdegi de ortadan ikiye kesmek. 
Yaa! Yemedi di mi? E tabi herkes benim kadar yetenekli olamaz. Neyse zaten cekirdegi kesseniz de kesmeseniz de yemeyeceksiniz, sorun yapmaya gerek yok.

Sonra avokado yumusak ise, bir kasik ya da meyve bicagi yardimiyla maras dondurmacisinin vanilyali (sade yani) dondurmayi kulaha koymadan once yaptigi islem yapilir. Avokado yumusak degilse hic riske girmeyin, atin cope. Alirken dikkat etmezseniz sonra elinizi kesersiniz. Ya da bununla sandovic yapmayin, salatada falan ziyan edin.

Hah, aldiysaniz bir parca avokado onu ekmege surun. Hangi ekmege mi? E iste ne varsa… 

Sonra yesil bir seyler yikamak gerekiyor. Aslinda bunu onceden yikamakta fayda var cunku siz avokadoyle bogusurken yesilliklere kuruma suresi tanimis olursunuz. Eger mutfaginizda bocek yoksa dilediginiz gibi yikayin, bocek varsa ve tezgah cok pisse yercekimine karsi koyma konusunda calismak gerekiyor ki o bu blogun konusu degil. Isteyene anlatabilirim daha sonra.

Domates de yikamis ve ince ince dogramissinizdir umarim. Yesil degil diye ondan bahsetmedim az once ama ayni kategorideler.

Hani ekmekte avokado vardi ya, simdi onun uzerine bir dilim incecik peynir koyuyoruz. Ne cesit oldugu tamamen buzdolabiniza kalmis.

Sonra uzerine, vejeteryan degilsek, salam ya da jambon gibi cig yenirse karnimizda kurt yapmayacak bir et koyuyoruz. 

Onun uzerine yesillikleri tepeleme dolduruyoruz. Kenarlara dusenleri de israrla yesillik kulesinin tepesine yerlestirip, cevik bir hareketle domatesiin agirligindan faydalanarak bir daha dusmemelerini sagliyoruz. 

En uste bir peynir daha olabilir. Neden olmasin?

Ve bunun bir sandovic olabilmesi icin en alttaki ekmegin aynisindan bir tane daha gerekiyor! Panige gerek yok, cunku ekmek kesin vardir. Ha iste o ekmege soooyleee guzelce zeytin ezmesi suruyoruz. (Zeytin sevmiyor olabilirsiniz ama zeytin ezmesi bir baska. Hele ki Ege'den Okyanusya'ya gitmis birisi icin mmmmmm… Yummy) 

Simdi o zeytin ezmeli ekmegi yiyorsunuz gerisini de….

Pardon. Iste anladiginiz gibi, hani bir sandovicin olmasi gerektigi gibi, butun malzemeler arada kalacak sekilde ekmekleri kapatiyoruz.
(imaj yine benim degil tabi ki)

DURUN YEMEYIN!

Peceteyle ve strec filmle sarmaliyoruz. Cantamiza atip disari cikiyoruz.  Bu asama sandovicin demlenmesi icin cok onemli. Sonra ben diyeyim Victoria Park, siz deyin Baris Manco Parki'na dogru yuruyoruz. Yolda gordugumuz son kahveciden kahvemizi de alip cimenlere yayiliyoruz. 

Ohhh!



(Bu imaj benim. Victoria Park'dan)